Aşırı yüz terlemesi, kişinin gün içerisinde yaptığı faaliyetleri, sosyal yaşamını, iş hayatını, eğitimini ve psikolojisini bozacak kadar fazla terleme durumunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu rahatsızlık, çoğunlukla alın bölgesinde, baş ve yüz kısmında aşırı terleme ile kendini gösterir. Aşırı yüz terlemesi hayati tehlikesi olmayan bir hastalıktır; ancak yüz bölgesinde aşırı terleme, kişilerde normal olmayan bir görünüm yaratarak ciddi sıkıntılar yaratabilir.

Genellikle %2-3 oranında görülen bu rahatsızlık, daha çok ergenlik çağında ortaya çıkmaktadır. Ancak bu hastalığın ileri yaştaki kişilerde de ortaya çıkması mümkündür. Kadınlara oranla erkeklerde çok daha fazla görülmektedir. İleri yaştaki kişilerin yarısına yakınında irsi yani genetik geçiş söz konusudur. Aşırı yüz terlemesi her mevsimde görülse de yaz aylarında daha belirginleşen bir hastalıktır. Bu hastalığın oluşmasının nedenleri arasında stres ve heyecan veya buna benzer başka duygusal durumlar olabilir. Aşırı yüz terlemesi genellikle uyku sırasında kendini göstermez, uyandıktan bir süre sonra belirgin hale gelir.

Bireylerde ter bezinin yapısı ve büyüklüğü normal olmakla birlikte, bu bireyler genelinde hormonsal bir bozukluk görülmemektedir ve kişinin tüm tetkikleri de normal çıkmaktadır. Ancak yaşı ilerlemiş olan kişilerde kendini gösteren aşırı yüz terleme durumu bir hastalık belirtisi olabilmektedir. Aşırı yüz terlemesinin nedeni çoğunlukla aşırı terleme durumunu ayarlama görevinde bulunan sempatik sistem ayarlarında herhangi bir bozulma, sistemlerinin çok fazla duyarlı olması ve çok daha fazla çalışmasıdır. Sempatik sistemleri normalden daha fazla çalışan kişilerde ter üretimi de buna bağlı olarak aşırı çalışmakta, aşırı yüz terlemesi stres benzeri psikolojik uyarılarla ve heyecanlanma ya da bu durumların aniden kişilerin aklına gelmesi sonucunda başlamaktadır.

Bu hastalığın önlenmesi çok zor olmakla beraber hastaların bazılarında 40 yaşından sonra azalır, ancak tedavi edilmeden geçmez. Aşırı yüz terlemesi bitkisel yöntemler, psikoterapi veya ilaçlarla tamamen geçmez. Yüzün ıslak mendil veya mendil ile sık sık silinmesi, terlemeye kısa süreli bir çözüm sunar. Aşırı yüz terlemesinin olmaması yani terlemenin nemlenme biçiminde olması durumunda, terlemeyi azaltmak amacıyla günlük sabah ve akşam devamlı olarak jel, sabun ve losyon gibi ürünlerin yüz bölgesine uygulanması gerekir. Bu ürünler alüminyum klorid içermekte ve ter bezini tıkayarak terin dışarı atılmasına engel olmaktadır.

Aşırı yüz terlemesi olan hastalara ilaç tedavisi veya botoks tedavisi uygulanabilir. Bu hastalığın ilaç tedavisi için hastalara antikolinerjik ilaçlar kullanılabilir; ancak bu ilaçların etkisi kısa sürelidir ve yaklaşık olarak 12 saat aralığında tekrar alınması gerekmektedir. Ayrıca bu ilaçların ağızda ve boğazda kuruluk, bulanık görme, çarpıntı ve tuvalete çıkamama gibi bazı yan etkileri bulunmaktadır.

Botoks tedavisi, aşırı yüz terlemesinin tedavisinde etkili bir yöntemdir. Botoks, ter bezlerine sinirlerden gelen sinyalleri bloke ederek terlemeyi azaltır. Uygulama, lokal anestezi altında yapılır ve etkisi yaklaşık 6-9 ay sürer. Botoks tedavisi, genellikle yan etkisi az olan ve hastaların günlük yaşamlarını büyük ölçüde iyileştiren bir yöntemdir.

Cerrahi yöntemler, aşırı yüz terlemesi tedavisinde son çare olarak düşünülmelidir. Endoskopik torakal sempatektomi (ETS) adı verilen cerrahi müdahale ile aşırı terlemeye neden olan sinirler kesilir veya kısmen çıkarılır. Bu yöntem, kalıcı bir çözüm sunabilir; ancak cerrahi riskler ve yan etkiler göz önünde bulundurulmalıdır.

Aşırı yüz terlemesi yaşayan kişiler, bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile terlemeyi kontrol altına alabilirler:

Sonuç olarak, aşırı yüz terlemesi, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir durumdur. Ancak çeşitli tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı değişiklikleri ile bu rahatsızlık kontrol altına alınabilir. Kişilerin, bu konuda uzman bir doktora başvurarak uygun tedavi yöntemi hakkında bilgi alması önemlidir.