Aşırı terleme, vücuttaki ter bezleri aracılığıyla tuzlu sıvı salınımı olarak tanımlanır. Bu işlev daha çok sıcak yaz döneminde rahatsız edici olabilir. Ancak terleme, vücudun soğutma sistemi olarak önemli bir rol oynar. Dış ortamın sıcaklığına rağmen, vücut ısısının dengede kalmasına yardımcı olur. Terlemenin bir diğer önemli işlevi de toksinlerin atılmasını sağlamaktır. Doğum anında bir insanda 2-4 milyon ter bezi bulunur ve ergenlik döneminde bu ter bezleri aktif hale gelir. Kadınlarda ter bezleri daha fazla olsa da erkeklerdeki ter bezleri daha aktiftir. Terleme, sinir sisteminin otonom kısmı tarafından kontrol edilir; ancak insanların bu kontrol üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur. Vücudun doğal ısı düzenleme sisteminin bir parçası olarak, sıcak havalarda ve fiziksel efor sarf edilen durumlarda daha fazla terleme görülür. Heyecan, korku, sinirlenme gibi durumlar da terlemeyi artırabilir. Özellikle kadınlarda menopoz dönemi aşırı terlemenin sıkça görüldüğü bir süreçtir. Bunun dışında, aşırı terleme durumu varsa ve bununla başa çıkılamıyorsa, bu durum tıbbi adıyla hiperhidroz olarak adlandırılır.

Aşırı terleme sorunu farklı türlerde ortaya çıkabilir:

Bu türün genetik geçişli olduğu düşünülmektedir. Ter bezlerinin aşırı aktif olması, normalden 4-5 kat fazla çalışması, aşırı terleme sorununa yol açabilir.

Bu tür aşırı terleme, başka bir hastalıktan kaynaklanır. Genellikle koltuk altlarında ya da tüm vücutta etkili olur.

Terlemeyle birlikte göğüs ağrısı, ateş, hızlı nabız, nefes darlığı, kilo kaybı gibi belirtiler varsa, mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu belirtiler, enfeksiyon gibi ciddi bir duruma işaret edebilir. Ayrıca, aşırı terleme olduğunda, terin kesilememesi durumunda, nedeni bilinmediğinde, göğüste basınç hissi olduğunda veya uykuda bile terleme yaşandığında doktora gidilmelidir. Bu sorun tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır; ancak birçok insan bunu hastalık olarak kabul etmediğinden tedaviye başvurmaz.

Bu sorunun tedavisinde öncelikle altta yatan neden tespit edilir ve bu yönde tedavi uygulanır. Bir neden belirlenemeyen kişilerde ilk olarak terlemeyi önleyici kremler kullanılır. Bu tedavide genellikle alüminyum kloridli ajanlar tercih edilir. Bu ajanlar, sıkıştırma etkisiyle ter bezlerinin ağzını tıkar ve terlemeyi önler. Ancak ciltte irritasyona neden olabileceği için uzun dönem kullanımda hastalar bunu tercih etmeyebilir. Bunun dışında botoks, iyonoforez gibi tedavilerle aşırı terleme kontrol altına alınmaya çalışılır. Cerrahi tedavi, en son aşamada düşünülür. Cerrahide, ETS ameliyatı ile laparoskopik olarak ter bezlerine uyarı gönderen sempatik sinirler devre dışı bırakılarak, aşırı terlemeye kesin çözüm getirilir. Ancak bu tedavi, akciğer ameliyatı geçirmiş olanlara, kalp ve akciğer rahatsızlıkları bulunanlara, plevral hastalık operasyonu geçirenlere uygulanamaz. Ayrıca tedavi edilmeyen tiroit sorunları olanlarda ameliyat tavsiye edilmez.